Atatürk Köşesi
Esfet DURAN  Genel Başkan seçildi

Sevcan KALIPÇİNDEN 

Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Hizmetleri Emekçileri Sendikası (Tüm Bel- Sen) Edirne Şubesi 5'inci olağan genel kurul toplantısı DİSK Abdullah Baştürk toplantı salonunda yapıldı. Genel Başkan Ömer Salih Erol'un da katıldığı genel kurulda, tek listeyle gidilen seçimde 75 delegenin 61 oyunu alan Başkan Esfet Duran yeni dönem için güven tazeledi. 
564 üyesi bulunan Tüm BelSen Edirne Şubesi genel kuruluna bazı siyasi partilerin başkan ve yöneticileri, sendikalar, meslek örgütleri ve sivil toplum örgütlerinin başkan ve yöneticileriyle delegeler katıldı. Divan Başkanlığı'na Genel Başkan Ömer Salih Erol, başkan yardımcılığına DİSK Trakya Bölge Temsilcisi Arif Kuday, Yapı YolSen Edirne İl Temsilcisi Mehmet Ali Köseoğlu getirildi. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın söylenmesinden sonra Başkan Esfet Duran yaptığı konuşmaya, sendikalarının KESK içinde EğitimSen ve SES Sendikaları'ndan sonra en büyük lokomotif güç olduğunu vurgulayarak başladı. 115 bin yerel yönetim çalışanının 32 bin üyesini örgütlemiş, 42 şubesi, 16 il temsilciliği ve ülke genelinde 500'ü aşkın toplu sözleşmesiyle yerel yönetim çalışanlarının yegane temsilcisi olan sendikalarının Türkiye'de kamu çalışanları mücadelesinde 1990 yılından bu güne önemli haklara imza attığını ifade eden Duran, şunları dile getirdi: 
"YÜZÜMÜZ İKTİDARLARA DEĞİL EMEKÇİLERE DÖNÜKTÜR"
"Bugün genelde ve özelde bir toplu sözleşmeden bahsediliyor.Tüm BelSen'in Gaziantep Belediyesi ile 1992 yılında imzaladığı ve daha sonra AİHM'e kadar taşınan ve sonrasında emekçiler lehine sonuçlanan mücadelesi sonucudur. Sendikamız bazı sarı sendikalar gibi hiçbir siyasi partinin yada oluşumun arka bahçesi olmamış ve olmayacaktır. Arka bahçe durumunda olan sendikaların, emekçileri hükümet karşısında nasıl sattığını hep beraber görüyoruz. Bizler emek ve demokrasiden yana muhalif duruşu olan bir örgütüz. Bizim yüzümüz iktidarlara değil emekçilere dönüktür. Biz yerel yönetim sendikaları diğer sendikalara göre farklıyız. Biz hem yerelde hem de genelde toplu sözleşmesi olan 2 bin 300 tane patronu olan ve bu patronların seçiminde de taraf olan, oy kullanan, hem işverenini seçen, hem onunla 2 bin 300 ayrı masada emekçilerin hakları noktasında mücadele eden bir sendikadayız. Bizler, emek ve demokrasi mücadelesinin bire bir yürütülmesi gerektiğine inanan bir sendikayız. Çünkü sendikacılık emek mücadelesi, iş, barış ve huzurun olduğu yerde verilir. İç savaşların, karışıklıkların, barışın olmadığı Irak'ta, Suriye'de, Libya'da bir emek mücadelesi verilebilir mi? 
"CAN VE MAL GÜVENLİĞİ İÇİN ÇALIŞANLAR, ANGARYA İŞLERDE ÇALIŞTIRILIYOR"
Değerli delege arkadaşlarım, bizler zor bir hizmet kolunda görev yapan kamu çalışanlarıyız. Bir belediye düşünün, aynı odalarda aynı işi yapan taşeron, şirket mühendisi, belediye şirketi mühendisi, 4/B'li mühendis ve 657 sayılı mühendis olmak üzere 5 ayrı çalışma şekli olan kişilerle aynı odalarda ancak birbirlerinden ayrı ücretler olan 5 kişiyle aynı işi yapmak için bulunuyoruz. Bu en basit örneği buradaki ücret adaleti sağlanmadan ne iş barışını sağlayabilir ne de kaliteli bir halk hizmeti verebilirsiniz. Buna benzer çok sorunlarımız var. Halkın can ve mal güvenliği için çalışan itfaiyecilerimiz, halkın sağlığı, trafiği ve çevre temizliği için çalışan zabıtalarımız, asli işlerinden çok angarya işlerde kullanılmaktadırlar. 
Veznedarlarımızın kasa tazminatları yoktur. 4/B'lilerimizin iş güvenceleri yoktur. Görevde yükselmeler hülle yoluyla yapılmakta olup, görevde yükselme sınavları uzunca aralarda açılmakta. Liyakatten çok siyasi yandaşlıklara önem verilmekte. Çalışanların bu sorunları yetmiyor gibi bir de halkın baskısı vardır. Mevcut başkana oy veren herkes belediye memuruna karşı baskınlık yapmaya kalkar ve buna benzer daha nice sorunlarla boğuşmaktayız. Bu kadar sıkıntılarımız varken bir de yandaş sendikaların karalama kampanyalarıyla uğraşıyoruz. Tutarsız yalan ve mesnetsiz iddalarına karşı mücadele ederiz. Ülke satılırken sesini çıkarmayan bir konfederasyon 17 Aralık operasyonlarının devam etmesi halinde sokaklara ineceğini açıklamıştır. Emekçiler sömürülürken, emekçiler gazlanıp, sulanıp coplanırken kılını kıpırdatmayan konfederasyon AKP köşeye sıkıştığında sokağa inmekle halkı tehdit etmekte. Niçin bunu söylüyor, çünkü AKP üzerinden arka bahçe olarak örgütlendi. AKP 1 yılda kendinin de biteceğini de düşünüyor. Kendi sendika saltanatının da devrileceğini biliyor. Böyle sendikalar çalışanların ya da halkın yanında olması gerekirken, para dolu ayakkabı kutularının yanında olmayı tercih ediyor. Onurun, namusun, şerefin, haysiyetin, yanında, haklının yanında ezilenlerin yanında olması gerekirken hırsızın yanında oluyor ve bu sendikalara çalışanlar hala üye oluyor. Bunu önlemek mümkün değil. 
DELEGELER, "ESFET DURAN" DEDİ
Bu ülkeyi bize bırakan ve bizden sonra bırakacaklarımıza borcumuz var. Bizim ülkemizin kurucusu Ulu Önder Atatürk'e ve çocuklarımıza borcumuz var. Biz onlara onuru bir gelecek, barış ve huzur içinde yaşanacak bir ülke bırakmak istiyoruz. Bu bilinçle sendikal mücadeleye ve demokrasi mücadelesine yılmadan, korkmadan cesaretle devam edeceğiz. 'Mücadele edenler her zaman kazanamazlar ama kazananlar hep mücadele edenlerdir' diyor hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum." 
YENİ YÖNETİM, DENETİM, DİSİPLİN VE ÜST KURUL
Gündem maddelerinin görüşülmesinden sonra tek listeyle seçimlere gidildi. 75 delegenin 61'i oy kullandı. Esfet Duran yeni üç yıllık dönem için güven tazelerken, Yönetim Kurulu; Esfet Duran, Recep Gücüyener, Günay Karagül, Serap Ülgen, Ali Kartol, Ayhan Özer ve Gökhan Göç'ten oluştu. Denetim Kurulu'na; Raşit Gürsel, Hamdi Küsmen ve İsmail Yağlı, Disiplin Kurulu'na; Yaşar Geleç, Ercan Kaya, Erol Durmuş, Oktay Keskin ve İsmail Umul getirildi. Üst Kurul Delegeliklerine de; Bedri Kara, Ahmet Çelik, Ali Kartol, Nazif Öztürk, Nurten Savaş, Raşit Gürsel, Esfet Duran ve Burhan Yeşilnar seçildi. 
Kaynak: Edirne Hudut Gazetesi