Trakya Üniversitesi (TÜ) Keşan Meslek Yüksekokulu Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Süleyman Kök, hayvancılık alanında gelişmiş ülkelerde mera hayvancılığının terk edildiğini belirterek, "Şimdi hayvanlar kapalı sistemlerde yetiştiriliyor. Tabii bu yüzden de yerli boz ırk sığır cinsi de azalıyor" dedi.
Kök yaptığı açıklamada, Hisar Dağı ve Gala Gölü çevresinde yaşayan yerli boz ırk sığırların hiçbir insan müdahalesi olmadan beslenerek doğal ortamda yetiştiğini söyledi.
Yerli boz ırk sığırının neslinin tehlikede olduğunu belirten Kök, "Bölgede, 4 yıl önce sayısı yaklaşık 1500 olan saf boz ırk sığır ve melez boz ırk sığır sayısı 850'ye düştü. Boz ırkları, diğer ırkla karşılaştırdığımızda üretici açısından ekonomik değil. Hayvancılık alanında gelişmiş ülkelerde mera hayvancılığı terk ediliyor. Şimdi hayvanlar kapalı sistemlerde yetiştiriliyor. Tabii bu yüzden de yerli boz ırk sığır cinsi de azalıyor" diye konuştu.
"Boz ırk sığırlarının sayısı giderek azalıyor"
Hayvan üreticisi Bekir Aydoğdu da sert ve engebeli arazilerde yaşama alanı bulan, çetin iklim şartlarına dayanabilen yerli boz ırk sığırlarının sayısının giderek azaldığını söyledi.
Enez'de kendilerine yaşam alanı bulan yerli boz ırk sığırının eti için beslendiğini belirten Aydoğdu, şunları kaydetti:
"Boz ırk sığırı, tarihi açıdan da önemli bir hayvandır. Balkan ve Çanakkale savaşlarında cepheye cephanelik taşımada kullanılmışlar. Bu hayvanlar doğada yetişiyor. 12 ay boyunca Hisar Dağı ile Gala Gölü çevresinde yaşarlar. Etleri makbuldür. Fenni yemle beslenmezler. Doğada doğal olarak beslenirler. Bunları dağda kement atarak yakalayabiliyoruz. Türkiye'nin özgür ruhlu yerli boz ırk sığırının nesli azalıyor."
Aydoğdu, boz ırk sığırının süt veriminin günde 1-1,5 litre olduğunu aktararak, "Hayvanlar için devletten destek istiyoruz. Ancak hepsine destek verilmediği için de melezlemeye gitmek mecburiyetinde kalıyoruz. Bu da ırkın bozulmasına neden oluyor" diye konuştu.
Haber Kaynağı: Edirne Yenigün gazetesi